Uyku hastalıkları tedavi edilebilen hastalıklar mıdır?
Uyku hastalıkları gece uykusunun normal olarak uyunamaması sonucunda, hem gece hem de gündüz belirtilerine yol açarak yaşam kalitesini anlamlı olarak bozar, kişisel, sosyal ve psikolojik durumu olumsuz yönde etkileyerek iş ve özel hayatı etkiler.
Bunun yanı sıra bazı uyku hastalıkları ki, başta uykuda solunum hastalıkları gelir, yaşamı tek başına tehdit ederek uykuda ani ölüme yol açabilir veya tansiyon hastalığı başta olmak üzere kalp–damar hastalıkları, şişmanlık, şeker hastalığı ve inme gibi diğer yaşamı tehdit eden hastalıkların ortaya çıkma riskini arttırır. Bazı uyku hastalıkları, hukuki açıdan önem arz eder. Zira uykuda zina, yaralama veya cinayet bir uyku hastalığı esnasında ve kişi farkında olmadan gerçekleşebilir. Uyku hastalıklarının diğer bir önemi de gerek iş ve trafik kazalarına neden olması ve gerekse başka hastalıklara zemin hazırlaması nedeniyle sağlık harcamalarının artmasına neden olması sonucu ortaya çıkan toplumsal sonuçlarıdır. Gerek yaşam kalitesi, gerek diğer hastalıklara neden olması, gerek hukuki ve gerekse ekonomik sonuçları nedeniyle uyku hastalıkları tedavi edilmesi gerekli hatta bazı durumlarda zorunlu hastalıklardır.
Uyku hastalıklarının tedavisi hastalıkların tipine göre değişkenlik gösterir.
Uykusuzluk, uykululuk ile seyreden uyku hastalıkları, uykuda hareket hastalıkları ve parasomni hastalıklarında ana tedavi ilaç tedavisidir. Ancak ilacın türü, kullanım şekli ve dozu her hastalıkta farklılık gösterir. Hastalığın doğal seyrine göre, kullanılan ilaçlarda ve dozlarda zaman zaman değişiklik yapılır. Takip çok önemlidir.
Uykuda solunum hastalıklarında, uykuda solunumun normale gelmesini sağlayan, burun veya burun –ağız maskeleri ile kullanılan cihazlar kullanılır. Hastalığın tipine göre, kullanılan cihaz da farklılık gösterir. Örneğin uyku apne sendromunda üst soluk yolunu açma görevi üstlenen cihazlar kullanılırken, santral uyku apne sendromunda solunumu tetikleyen cihazlar, uykuda solunum yetmezliklerinde ise akciğerin havalanmasını temin eden cihazlar kullanılır. Bu cihazlar ezbere kullanılacak cihazlar değildir. Hangi tipte olması gerektiği, hangi özelliklerinin kullanılması gerektiği, tüm gece uyku tetkiki esnasında belirlenir. Çocuklardaki uykuda solunum bozukluğunda veya basit horlamada cerrahi tedaviler kullanılabilir.
Uyku ritmi bozukluklarında, ışık tedavisi, melatonin, kronoterapi denilen uyku –uyanıklık ritminin zamansal davranış tedavisi kullanır. Hastaya ve hastalığa göre, tedaviye melatonin, uyku ilacı veya uyanıklık sağlayan ilaçlar eklenebilir.
Davranış tedavileri tüm uykusuzluk hastalıklarında kullanılan tedavilerdir. Uykusuzluk ile ilgili bölümde ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Tüm uyku hastalıklarında uyku hijyeninin düzenlenmesi, tedaviden gerçek anlamda fayda görmede çok önemli rol oynar. Uyku hijyeni detaylı olarak anlatılmıştır (bakınız sayfa 33)
Uyku hastalıklarının tedavisi, deneyimli bir Uyku Hekimi tarafından yapıldığında yüz güldürücüdür. Uyku hastalıklarını çoğu yaşam boyu sürer ancak belirtiler sürekli aynı şiddette seyretmeyebilir. Bu nedenle tedaviden iyi yanıt almak için düzenli kontroller şarttır. Bu hastalığın tipine göre değişmekle birlikte, bazen 3 ay, bazen 6 ay bazen de bir yıldır. Bazı uyku hastalıkları ise tekrarlayıcı yani zaman zaman ortaya çıkma özelliği gösterir. Bu hastalar sadece belli dönemlerde tedavi alırlar.
Özet olarak uyku hastalıkları ömür boyu süren, ancak tedaviye çok iyi yanıt veren hastalıklardır. Tedavilerin düzenli kontrolü çok önemlidir. Zira uykuda solunum hastalıklarında kullanılan cihazların ayarlarının örneğin hastalık seyri, yaş, eklenen hastalığa göre zaman içinde değiştirilmesi gerekebilir.
Diğer uyku hastalıklarında kullanılan ilaç tedavilerinin de kontrolü çok önemlidir. Örneğin bir huzursuz bacaklar sendromu hastasında, başlangıçta yüz de yüz düzelme sağlayan ilaç, ileri evrede yetersiz kalabilir veya hastalığın belirtilerinde artışa neden olabilir. Bununla birlikte hastalık gerileme döneminde ise doz azaltılması gerebilir. Bazen ilaçların da hastalığın seyrini değiştirdiği bilindiğinden, ayırımın doğru yapılabilmesi için uyku hekimine düzenli görünmek gerekir.
Özetle uyku hastalıklarının çoğu ömür boyu tedavi ve izlem gerektiren ancak tedavide çoğunlukla yüzde yüz sonuç alınan hastalıklardır. Burada hem hekim hem de hastanın üstüne düşeni layıkıyla yapması önemlidir. Doğru tanı ve tedavi durumunda, hasta tedaviyi düzgün uyguluyor ve kontrol muayenelerini aksatmıyorsa, uyku hastalıkları tedaviye tam yanıt verir.