Uyku hastalıklarının tanısı nasıl konulur?

Uyku hastalıklarında, hastalığın tipine göre farklı tanı yöntemleri kullanılır. Uyku hastalıkları tanısı, Uyku ve Uyku Hastalıkları konusunda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılmalıdır. Zira uyuyamama ya da uyuklamanın altında hayatı tehdit eden bir uyku hastalığı yatabilir. Doğru tedavi ancak doğru tanı konması durumunda mümkündür.

Uykusuzluk , “insomni” hastalıklarının çoğunda uyku tetkikine gerek yoktur. Uykusuzluk hastalıklarının hastanın öyküsüne dayanan tanı kriterleri vardır ve çoğunda belirtilerden yola çıkılarak tanı konulur. Ancak uyuyamama hastalığı yani paradoksal uykusuzluk durumunda uyku tetkiki gereklidir. Bu hastalığa neden olabilecek diğer uyku hastalıklarının varlığı ya da yokluğu uyku tetkiki ile ortaya konur ve tedavi buna göre düzenlenir. Bazen uyuyamamanın altında ciddi bir uykuda solunum bozukluğu yatıyor olabilir.
Uykuda solunum hastalıklarında mutlaka uyku tetkiki yapılmalıdır. Hangi tipte uykuda solunum hastalığı olduğu bu tetkik ile belirlenir ve tedavi buna göre tedavi planlanır.
Gündüz uyuklamanın ana belirti olduğu ‘hipersomni” hastalıklarında gece uyku tetkikine ilave olarak gün içinde uykuya eğilimin veya uyanık kalabilmenin ölçüldüğü aşağıda detaylı olarak anlatılan ölçümler yapılmalıdır. Hangi tipte gündüz uykululuk hastalığı olduğu ancak bu şekilde ortaya konulabilir.
Uykuda hareket hastalıklarından huzursuz bacaklar sendromu, gece krampları, uykuda sallanma şeklindeki ritmik hareket bozukluklarında, eşlik eden başka bir uyku bozukluğu düşünülmüyor ise uyku tetkikine gerek yoktur. Ancak, gece sık uyanma, kötü ve kalitesiz uyku, yorgun uyanma, gündüz yorgunluk veya uyku ihtiyacı şikâyetlerinin ardında uykuda periyodik hareket bozukluğundan şüpheleniliyor ise, gece uyku tetkiki yapılmalıdır.
Parasomni grubu altındaki, uyku hastalıklarında uyku tetkiki gereklidir. Uykuda şaşkın bakma, uykuda konuşma, uykuda yürüme veya uyku terörü tek başına bulunabilir veya başta uyku apne sendromu olmak üzere başka uyku hastalıkları tarafından tetiklenebilir. Her iki durumda tedavi farklılık gösterir. Bunun uyku tetkiki ile belirlenmesi, doğru tedavi planlanması açısından şarttır. Bunun yanı sıra gece ortaya çıkan sara hastalıkları da bu tipte uyku hastalıklarını taklit ederek yanlış tedavi uygulanmasına neden olabilir. Uyku tetkiki, hastalığın bir sara hastalığı mı yoksa bir uyku hastalığı mı olduğunu ortaya koyar. Bunun anlaşılması için, uyku tetkiki yapıldığı gecede atak olması şart değildir. Uyku tetkiki sırasında kaydedilen beyin aktivite kayıtları doğru tanının konmasını sağlar. Zira bu tip uyku hastalıklarının, kendilerine özgü, uykunun farklı dönemlerinde farklı beyin aktivite özellikleri vardır. REM uykusu sırasında, rüyayı yaşama şeklinde ortaya çıkan REM uykusu davranış bozukluğu tanısı da uyku tetkiki ile konulur. Uyku tetkiki sırasında atak olması gerekmez. Bu hastalarda, REM uykusu sırasında, atak olmaksızın, kol, bacak ve çeneden kaydedilen kas gerginliğinin yüksek seyrettiği, göz küresi hareketlerinin arttığı saptanır.
Uyku ritminin bozulduğu hastalıklarda uyku tetkiki gerekli değildir. En az bir hafta süreli uyku –uyanıklık çizelgesi veya hareketi saptayarak uyku ve uyanıklığı ayırt edebilen aktigrafi denilen cihazın bir haftalık uygulanması tanı için yeterlidir.
Uyku hastalıklarının tanıları, tüm dünyada standart olarak kullanılan, net olarak belirlenmiş tanı kriterlerine göre konur. Bu tanı kriterleri hastalık belirtileri, uyku tetkiki özellikleri ve yukarıda bahsedilen diğer tanı yöntemlerinden saptanan bulguları içerir. Uyku hastalıklarında tanı ve tedavisi, bu konuda eğitim almış ve uzmanlaşmış hekimlerce yapılmalıdır.